14 Şubat Neden Özel..

The Leather Feather

Şubat Ayının gelmesiyle birlikte hepimizin aşk hayatına da bir canlılık geliyor. Kısacası hepimiz aşka geliyoruz. Bu ister hediyeyle olsun, ister romantik bir yemekle, isterse çiçeklerle, hepimiz 14 Şubat’ın bize sürprizlerini dört gözle bekliyoruz.

Sevgililer Günü’ne bu kadar az kalmışken, bu geleneğin nereden çıktığını hep beraber öğrenelim.

Bu pembe, kırmızı aşk dolu günün doğuşuna ilişkin iki rivayet vardır.

Birincisi, 270 yılında o dönemin Roma İmparatoru 2. Claudius, gereksiz olduğuna kanaat getirdiği için evliliği yasaklar. Bu kararı verirken aklından neler geçtiğini bilemesek de aşık çiftler için bunun bir felaket olması kaçınılmazdır. İşte o esnada sahneye Interamma Piskoposu Valentine çıkar. Kanunu çiğner ve birbirine deli gibi aşık iki genci gizlice nikahlar. Elbette ki bu haberin imparatorluğun kulağına gitmemesi mümkün değildir. Bu yüzden Piskopos Valentin 270 yılında idam edilir.

Sevgililer Günü hakkındaki ikinci bir hikaye de şöyle;

 496 yılına gelindiğinde Papa Gelasius Roma’da kutlanmakta olan Lupercus Festivali’ni yasaklamıştır.  Bereket tanrısı Lupercus'un onuruna, bir pagan festivali olan Lupercus’ta kadınlar ve erkekler kura ile eşleşirlerdi. Bu günde, Lupercus'un din adamları tanrıya keçi kurban ederlerdi. Daha sonra kafalarının üstüne koydukları bir parça keçi derisi ile Lupercus'u simgeleyerek, Roma sokaklarında koşturup, karşılaştıkları herkese dokunurlardı. Genç kızlar gönüllü olarak ileri atılır ve bereket tanrısının dokunuşundan paylarını almaya çabalarlardı. İnanışa göre bu dokunuş sayesinde doğurganlıkları kolaylaşacaktı. Festivalde, kutlamaların parçası olarak erkekler bir kutunun içine atılmış kağıtlardan kızların ismini çekerler, festival boyunca eşleşmeyle bir araya gelen çiftler sevgili olur, hatta belki de evlenirlerdi. Daha sonra ise bu festival Aziz Valentine adına bir kutlama gününe dönüştürülür. 

“yaşlanıp öyle kolkola yürüyelim mi? ne güzel yaşlanırsın sen..”

-Cemal Süreya

Resmi olarak ilk Sevgililer Günü’nün kutlanması ise 400’lü yılların sonunda olur. Papa Gelasius tarafından Aziz Valentine’i Anma Günü olarak ilan edilir. İsmini o dönemin şehitlerinden aldığı söylense de o kişinin kim olduğu bilinmemektedir. En yaygın açıklama Aziz Valentine’in Roma’da bir rahip olduğu ve 3. yüzyılda öldürüldüğü yönünde. Ancak bu tarihte yaşadığı bilinen en az iki başka Aziz Valentine daha var. Biri Roma yakınlarında bugün Terni olarak anılan kentten bir papaz, diğeri ise Kuzey Afrikalı bir şehit. Roma’daki rahip, bu üçü arasından en fazla kabul edilendir.

14 Şubat’ın kutlanmasıyla birlikte Romalı gençler beğendikleri, sevdikleri kızlara yepyeni bir gelenek olarak kart göndermeye başlamıştır birbirine. Hıristiyanlık yayıldıkça, bu günde sevgiliye kart gönderme adeti de yayıldı. Bugüne kalan en eski Valentine kartı, Orleans Dükü IX. Charles’ın Londra Kulesi’nde hapis olan karısına gönderdiği karttır.

Ortaçağ’da, 14. Yüzyıla geldiğimizde Valentine ve aşkı ilişkilendiren ilk kaynaklar ortaya çıkar. 1381 tarihli Parlement of Foules adlı kitaba göre, Fransa'da ve İngiltere'da 14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak bilinmektedir. Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar vermekte ve bu notlarda birbirlerine Valentine diye hitap etmektedirler.

14 Şubat, 1800 yıllarda Amerikalı Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olur. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış, sevgililer günü tüm dünyada ticaretin canlandığı bir dönem haline gelir.

Aşk denilince aklımıza ne gelir peki?

Belki Çoban Ahais, Afrodit için çağlayan notalarının kaynağı kavalını, bir astraganın göğsüne yatırmıştır…

Belki Romeo, Juliet’ine kavuşmak yolunda sağlam bir derinin koruduğu kınından çıkarmıştır kılıcını…

Belki Mecnun, Leyla’sını aradığı çöllerde bir ceylan postuna sarılmıştır hasretini dindirmek için…

Bugüne geldiğimizde aşk yine dolu dizgin devam etmekte, 14 Şubat enerjisi hepimizi büyülemekte.

Tüm efsanevi aşıklar gibi sizde sevgilinize en güzel fotoğraflarınızı saklayan bilgisayarını, sabaha kadar süren en romantik mesajlarınızı depolayan telefonunuzu, en güzel yolculuklarınızı koruması için gerçek deriyi seçmeye ne dersiniz?

Aşk, narin bir kuş tüyü gibidir. Onu RexOwl’la korumak harika olmaz mı?